* coşkun sevgi barındırmaz, kin kusar, nuri abi sever belli etmez.
* coşkun bira içer, nuri abi viski.
* coşkun uyuşturucuyu kullanır ve satar, nuri abi kullanmaz, sattırır.
* coşkun arkadaşları ile gezer, nuri abi tek takılır.
* coşkun traş olmaz, nuri abi sinek kaydıdır.
* coşkun cadillac, ponciac gibi geniş arabalar kullanır, nuri abi mercedes'e biner.
* coşkun mekan dinlemez, nuri abi mutlaka yatak odası kullanır.
* coşkun hedefe her durumda saldırır, nuri abi hedefi baygınlaştırır.
* coşkun görevini yaparken kin kusar kuvvet kullanır, nuri abi dokunuşlarla işini tamamlar.
* coşkun polis tarafından ilk yakalanır, nuri abi son.
* coşkun serseridir, nuri abi organizasyon ve teknoloji insanıdır.
* coşkun tecavüz eder ama ispatlayamaz, nuri abi mutlaka kaset kaydı yapar.
* coşkun para ve uyuşturucu için babasını satar, nuri abi onurludur.
* coşkun emir alır, nuri abi emir verir.
* coşkun, vasıfsız bir sokak sapığı olarak güdülerinin esiridir... Nuri alço ise kötülüğü simgeleştiren bir anlayışın ipek bornozundan saten çarşaflı yuvarlak yatağına kadar tüm teşkilatı tamam gürbüz ve yiğit figürdür
* tecavüzcü coşkun, direk saldırarak sadece şaşkınlık ve korkuya yol açar... Nuri alço ise tarzında, daha ağır biçimde hayal kırıklıkları barındırır ve bunlardan beslenir.
* tecavüzcü coşkun, esrar ile uyuşur ve genellikle sadece kullanıcıdır... Nuri alço'nun ilgilendiği uyuşturucu kokaindir hem de satıcıdır.
* tecavüzcü coşkun, kaybetmişliği simgeler ve bu yüzden korkacak bir şeyi yoktur... Nuri alço ise 'şeylerin! sahibidir ve bunları kaybedecek gibi olunca aklı çıkar, çok korkar!...
* tecavüzcü coşkun, bastırılmış cinselliğin hıncını hayvanlaşarak almaya kararlıdır ve 'bayan kıstırma' durumlarındaki biçimsiz kahkahasıyla kendini ele verir... Nuri alço, sahte evlilik vaadiyle, sadece kadına sahip olmakla yetinmeyip o kadını satarak, kurye yaparak, sermaye yaparak vs. yıllar yılı kullanmaya niyetli haliyle, tatminsiz ve şeytanidir, en fazla sinsi model sırıtır. tam bir çakaldır.
* tecavüzcü coşkun, bir toplum kurbanı simgesidir, tedavisi mümkün olabilir... Toplum ise nuri alço'nun kurbanıdır, tedavi mümkün değildir!..
Mehmet ile Handan ögrenci olup, aynı evi paylasmaktadırlar. Bir gün Handan ve Mehmet, Mehmet'in annesini yemege davet ederler.
Mehmet'in annesi aksam yemegi süresince Handan'ı uzun uzun süzer ve aslında Handan'ın çok alımlı ve güzel bir kız oldugunu, acaba aralarında ev arkadaşlığından daha ileri bir boyutta bir iliskinin mevcut olup,olmadıgını merak eder. Aklını okumuscasına Mehmet annesine der ki:
Ne düsündügünü biliyorum ama emin ol ki sadece ev arkadasıyız, ötesi yok. Aksam yemeginden sonra Mehmetin annesi evine döner.
Aradan bir iki gün sonra Handan der ki: Mehmet, annen bize yemege geldiginden beri gümüs çorba kasesini Bulamıyorum.
Mehmet yanıtlar: Annemin almıs olabilecegini tahmin etmiyorum ama ben yine de kendisine bir mektup yazayım
Oturur ve yazar:
Annecigim, gümüs çorba kasesini sen aldın demiyorum, ama almadın da demiyorum. Fakat konu su ki: Sen bize yemege geldiginden beri gümüs çorba kasesi kayıp. Sevgiler oglun Mehmet.
Bir hafta sonra Mehmet'in annesinden mektup gelir: Sevgili oglum: Handanla yatıyorsun demiyorum, ama yatmıyorsun da demiyorum. Fakat konu su ki: Handan kendi yatagında yatıyor olsaydı, gümüs çorba kasesini çoktan bulmus olurdu...
Istanbul'da üniversitede okuyan genç kiz Ankara'daki babasina telefon etmis: -"Baba, meraba. Ben Lale...." -"Ooooo. Güzel kizim benim. N'abersin bakalim?..." -"Hiç sorma babacigim. Hiç keyfim yok valla..." -"Hayirdir? Bi sorun mu var?... Kiz aglamaya baslar; babasi ise üzüntü ve meraktan kafayi yemektedir: -"N'ooldu kizim? Anlatsana..." -"Murat evi terketti. Bosanmak istiyormus..." -"Ne evi lan? Ne bosanmasi? Sen ne zaman evlendin de bosaniyorsun?..." -"Hani senin hiç hoslanmadigin esrarkes çocuk vardi ya. Ben onunla evlendim." -"Iyi halt ettin, zilli. Neyse, artik yapacak bi sey yok. Versin mahkemeye, hemen bosanin..." -"Bosanalim ama benden 10 milyar istiyor. Eger vermezsem, iyi zamanlarimizda çektigi çiplak fotograflarimi Internetten herkese yollayacakmis...." -"Püüh. Rezil... Çiplak fotograf çektirdin, öyle mi?" -"Ama babacigim. O benim kocamdi. Ne biliyim böyle bir pustluk yapacagini." -"Peki. Olan olmus artik. Yarin havale ederim parayi...Ögleden sonra Bankaya gidip çekersin; sonra da alip yakarsin o kahrolasi fotograflari..." -"Sagol baba. Eeee. Sey...Bi de kürtaj için 2 milyara ihtiyacim var..." Adam artik iyice fenalasir. Boguk bir sesle konusur: -"Kürtaj mi? Bi de hamile mi kaldin o çocuktan sen?..." -"Aslinda ondan degil... Zenci bi çocuk vardi...Zaten o yüzden ayriliyoruz ya...." Adam bayilmak üzeredir. Nabzi yükselir, tansiyonu düser, artik inleyerek konusmaktadir: -" Biz seni oraya okumaya yollamistik. Sen ne haltlar çevirmissin. Allahim. Nedir bu basimiza gelenler...Okulu bititir bitirmez Ankara'ya dönüyorsun, yoksa kirarim bacaklarini..." -"Istersen hemen dönebilirim babacigim. Ben geçen yil okuldan atildim çünkü..." Adam masanin üzerindeki soguk su dolu sürahiyi basindan asagiya devirir ve ancak bu sekilde konusmasini sürdürebilir: -"Okuldan mi atildin? Hani birlikte avukatlik yapacaktik, zilli?...Eh ulan? Sen hele bi gel buraya. Ben sana yapacagimi bilirim. Evden disariya adim attirmiycam sana. Ilk isteyenle de evlendiricem...." -"O is zor be baba. Biliyorsun, moda oldu, artik evlenmeden önce esler birbirlerinden saglik raporu istiyorlar... Pek iyi bi rapor sunacagimi zannetmiyorum ben..." -"Allahim, çildiracagim... Bir de cinsel hastaliklar haaa.....Kesin o zencidendir..." -"Çok pis arkadaslari vardi. Bilmem artik hangisinden kapmisimdir..." Güm diye bir ses duyulur. Adam kisa bir süre için kendinden geçmistir; ancak hemen kendisini toparlayip tekrar telefonu alir. -"Hemen bu aksam dayini yolluyorum oraya. Seni alip gelecek. Adresini ver bakiyim..." -" Mahmutpasa Karakolu'ndayim... Gelirken kefalet için de biraz para getirsin yaninda..." -"Karakol mu?...Bi de karakola mi düstün layyynnn? Ne yaptin?...." -"Dün kafam çok bozuktu, çok içmisim. Araba kiralayip dolasmaya çiktim. O kafayla Arnavutköy'de kokoreççi dükkanina girdim. Ama neyse ki kimse ölmedi. Dükkan sahibiyle kiralik araba firmasina biraz para vermek gerekir sanirim..." Adam artik iyice fenalasmistir. Hatta fenalasmak ne kelime; adeta kahrolmustur. Telefonda kisa bir sessizlik olur. Kiz tekrar konusmaya baslar: -"Babacigim. Sakin üzülme. Bütün bunlar bir sakaydi. Ben sadece sinifta kaldigimi söylemek için aramistim..." Bunun üzerine adam sevinçle ve mutlulukla haykirir: -"Canin sagolsun be güzelim, bosveeerrr. Okul da neymis? Hiç mühim degil, tatli canin sagolsun senin
-aganigi naganigi ne demek babacım +fındık yedikten sonraki yapılan halttır evladım -fındık yaramazlık mı yaptırıyo baba +onun gibi bişi evladım -peki ben neden fındık yemeden halt yiyiom baba +beş kardeşi yemek için
- Elif + Ne - Aganigi naganigi + Ne dion - Aganigi naganigi ne demek biliomusun + Yoo - Aganigi naganigi seni kalbimle seviyom demek + Ayşşşş - Aganigi naganigi de bana Elif + Aganigi naganigi - Bende seni aganigi naganigi
-kemal aganigi naganigi ne demektir +yeter ya bi insanın üstüne de bu kadar gelinmez ki -kemal üsturuplu bir soru sordum oliim +üsturupsa altı da turptur onun biliyorum ben -tamam kemaL teşekkürler
-hüseyin aganigi naganigi ne demek +aganigi naganigi çok faydalı bişey ayşecen -anlamadım hüseyin biraz açarmısın +burdamııı -eveeet ne varkii +tamam açarım ayşecan ama yerseen -Allah belanı hüseyiiiinn
------------------------------------------------------------------------------------------------ >Kızıltoprak kırmızı ışıklarda duran Trafik Polisi, ters yönden gelen araba